Arasa dese ki burada işler iyi, ben de bırakır oraya giderim. Tırı gündüz o, gece ben kullanırım.
Veya kız pasaportunu çıkarttırsa, oğlan da biletlerimizi alsa, İstanbul’a gelir yeni işi öğrenirim.
Bir yandan Sinaloalı’nın doğum günü yaklaşıyor. Çalışmaya gelecek mi? Gidip onu görecek miyim?
Belirsizlik çok. Her zaman böyle. Umuda ihtiyacımız var çünkü. “Ümitsiz de yaşanmaz ki.”
Büyüyünce dolandırıcı olmak istiyorum şimdi de. Çünkü anladığım kadarıyla, zengin olmamın tek çaresi bu.
Kolay iş değil dolandırıcılık. Hiçbir iş kolay değil. Ama denerim en azından.
Çok para ödüyoruz dolandırıcılara. Ben de çok para ödedim. Umuda ihtiyacımız var çünkü. “Ümitsiz de yaşanmaz ki.”
Bu anlamda, gelmiş geçmiş en büyük dolandırıcıya, 14. yüzyıl öncesine selam olsun. Öyle bir umut pazarladı, öyle bir ümit sattı ki hâlâ ekmeğini yiyorlar. Helal olsun vallaha. Seviyorum. Saygılarımı sunuyorum.
Şirketin adını “Miswi Köprü Alım Satım İthalat İhracat Ltd Şti” olarak düşündüm. Seninki kaç santim?
Leave a Reply