Good evening, Royal City, Washington.

Evet, gördüğünüz gibi Ridgefield’de değil de Royal City’deyim. Neden? Çünkü Ridgefield’den alacağım yük iptal oldu.

Of amına koyayım, hep böyle oluyor. Ne zaman çok mutlu olsam üst üste 10 tane şey kötü gidiyor. Sonra tam “sikeyim böyle hayatı” derken, bu sefer üst üste 10 tane şey iyi gidiyor.

Ama sıkıntı yok. Alıştık artık.

Bak şimdi Sumner’dayken yükü boşaltmaları filan biraz zaman aldı diye, o işte sıradaki Ridgefield yükünün broker’ı aradı ve “kusura bakma o zaman sen bu pick up’a vaktinde yetişemeyeceksin gibi o yüzden iptal etmek zorundayım” dedi, beni o yükten aldı.

Okey.

Sonra bir saat sürdüm, tır parkına vardım, uyudum. Azıcık uyudum, dispeç mesaj attı. Yeni yük bulmuş, acil sürmem lazım. Hay amına koyayım, öğlen 2 gibi; lan zaten gece 2’de güne başlamışım, azıcık uyumuşum orada, gözlerim acı acı, bir de mesafe çok uzak. 3 buçuk, 4 saat durmadan sürmem lazım yetişmek için. Hatta hemen sürmeye başlasam bile akşam 5’e yetişmem imkansız.

Neyse, hayatıma söve söve yola çıktım. Sonra boşver dedim. Her şeyden de şikayet edilmez ki. Hem yük buluyor adam sana, hem şikayet ediyorsun, olacak iş değil. O yüzden çocuğa mesaj attım dedim ya “kusura bakma uykuluydum, şimdi düzeldim” dedim, iyi yük bu da. 5900$ ödüyor. New York eyaletine gidiyor.

Yolda gaza bastım, hız yapıyorum, belki yetişirim diye. Orada da ibnenin biri kornaya bastı, o da tırcı. Sonra hızlanıp onu solladım. Bir baktım o da hızlanmış, benim soluma gelmiş. Önümdeki küçük aracın da çok dibindeyim bu soldaki tırcıdan geri kalmayacağım diye. Küçük araç sinirlendi götünün dibinde olmama, ani frene bastı. Ben de ani frene bastım. Çok şükür bir şey olmadı ama böyle ani fren olunca uyarı gidiyor şirkete, merkeze.

Hop oradan mesaj attılar “ne yapıyorsun amına koyayım, dikkatli ol” diye. Bir de buna moralim bozuldu.

Ama ne olacak sanki, sikime kadar.

Geldim, vardım, soğanları yüklediler. Ebesinin amı gibi 20 ton yüklemişler. Kapattılar gittiler. Yarım saat ötede en yakın tartı. Gittim tartıya çıktım, 37.4 ton toplam ağırlığım. Yasak amına koyayım. 36.3 tonun üzeri yasak! Hop yine yarım saat geri geldim şimdi. Yarın sabah 8’de gelip açacaklar. Artık yaklaşık 1.1 ton filan azaltırlar yükü sabah. Bir gün de böyle heba oldu. Belki sabaha kadar yata kalka 480 kilometre giderdim.

Aman, muhabbet olsun işte, yoksa dert değil ki bunlar, hayat işte. Bir gün öyle, bir gün böyle. Uyuyayım ya, gece 2’de uyanmıştım zaten. Şimdi akşam 9. Sabah 6’da uyanırım yine. İyi geceler.