Günlük – 25/03/2016

Yalamak bi şey değil aslında. Hiç penis aldın mı ağzına? Ben aldım. Ne kadar basit bi şey oysa ki. Çok hafif bi şey penis. Koreli bi gençti. Sevgilisinden yeni ayrılmış. 5 yıllık kız arkadaşından ayrılmış ve demiş ki, “Hazır ilişkim yok, her şeyi deneyeyim.” İlk eşcinsel deneyimini benle yaşadı. Tesadüfe bak ki, benim de ağzıma giren ilk penis oydu. Şimdilik son penis de o. Kısa vadede tekrar etme gibi bi planım yoksa da (3-5 yıl kadar şu an içinde bulunduğum ilişkiyi sürdürmem gerekli; malum sürekli oturma, çalışma, seyahat ve sair), uzun vadede ne olur, kimse bilemez.

Aşırı yakışıklı ve açık görüşlü bi adamla tekrar denemek isterim. Ancak sadece ikimiz olmamalıyız. Etrafta 4-5 açık görüşlü kadın da olmalı. Orgy gibi. Öyle olunca çok fazla eşcinsel gelmiyo ilişki. Homofobik miyim, neyim? – Ahaha, adam “Ağzıma aldım,” diyo, sonra “Acaba homofobik miyim?” diye soruyo! – Ahaha(!) Mal herif! “Muhafazakâr eşcinselim,” diyen Cemil İpekçi’ye okey diyon da, eşcinsel ilişki yaşamış homofobik olmasına mı şaşırıyon? Eşcinsel ilişki sadece bi ilişki. Taraflar ille de eşcinsel olmak zorunda değil. Ki ben para için yaptım. Evet.

Fahişe olmak istiyordum. Kız olsam fahişe olurdum demek yetmiyordu. Erkek fahişe olmak istiyordum. Kadınlara fahişeliği överken, “Erkek olduğun için öyle demesi kolay tabii,” dediklerinde kendimden tiksiniyordum. Fahişeliği ve fahişeleri gerçekten sevdiğimi kendime ispatlamam gerekiyordu. Onun için ilan verdim. İlan verdiğim site aslında bi jigolo sitesiydi. Yani planda ağza penis almak yoktu, vajinaya yahut anüse (lakin kadın anüsüne) dil sokmak vardı. Neye niyet, neye kısmet?! Haha.

Neyse, işte bu Koreli mesaj attı bana. Mesajlaştık uzun uzun. 300 dolara tamam deyince herif, ben de tamam dedim. Böylece bir gecede 300 dolar kazanmış olacaktım. Benim için güzel para. Hele o dönemki çulsuzluğumu hesaba katarsak, çok güzel para. Zaten parayı ertesi gün anneme göndermiştim. Paraya ihtiyaçları vardı. Biraz da o sayede motive olabilmiştim.

Efendim, Koreli geldi, aldı beni gece vakti bizim oradaki bakkalın önünden. Gittik bi otele. Tabii otel ücreti de ona ait. “Sabah çok erken kalkmam gerek,” dedi. Bu çok güzel bi haberdi. Sonuçta âşık olduğum bir insanla sevişiyor olmayacaktım. Hele hele homoseksüel değilken homoseksüel bi ilişki yaşayacağımı hesaba katarsak, çok da mutlu sayılmazdım.

Neyse, eleman soyundu. Duşa girdi. Beraber girdik duşa. Aslında orda “Sen istiyor duş, verecek 100 dolar daha,” demek vardı ama sonuçta ben de Rus bi afet değildim. Alt tarafı kıllı, göbekli bi adamdım. Eşcinsel arkadaşlar bilir, eşcinseller böyle şeyleri seksi buluyor. Kıldır, göbektir. Onlara erkeksi geliyormuş. Gerçi eşcinselden eşcinsele değişir ama böyle seven eşcinseller de var yani. En gerçekçi yaklaşım ise şu: Eşcinsel de olsa, erkek erkektir. “Nefes alsın yeter,” eşcinsel erkekler için de geçerli olabiliyor. Yani belki de Koreli, sırf nefes aldığım için bile beni gözüne kestirmiş olabilirdi. Ahaha.

Duştan çıktık. Mis gibiyiz. Yattık. İkimiz de amatörüz. O, “Orospuyum,” diye benden bi şey bekliyo; ben de, “Parayı veren o, buyursun bakalım, ne yapmak istiyosa söylesin,” diye bekliyom. Bu arada mesajlaşırken ben adama eşcinsel olmadığımı anlatmıştım. Yani ne aktif olarak ne de pasif olarak anal seks sözü vermemiştim. Gerçi aktif olarak mümkün ama pasif olarak hayatta olmaz diye not düşmüştüm. Aslında benim anüs, zaten erekte penisin dahi iştahını kaçırır. Zaten bende hemoroid var. Bilen bilir, hoş bi görüntü değil. Ama bu da zevk meselesi işte. Mesela bi keresinde Rus bi abla o hemoroidli anüse dilini sokmuştu. Evet. Güzel zamanlardı. Hehe. Üzerinize afiyet.

Neyse, ama adama demiştim ki, “Benim penis senin anüsü penetre edecekse dahi, bunu benim yapmam çok zor. Çünkü anüse girme konusunda çok beceriksizim. Erkekleri geç, anal seks teklifinde bulunan kadınlarla (biliyorsunuz gençlerimiz bakire, vajinalara giden yollar kapalı, maalesef) münasebetimde dahi çok zorlu dakikalar yaşadım hep.” O yüzden dedim, “İlle de istiyorum diyorsan buyur, penis burda, erekte et, sonra da alabiliyorsan buyur içine al,” dedim. Yani mesajda demiştim bunu. Ama çocuk da o gece oteldeyken, utandığından mıdır nedir, hiç o konulara girmedi. Belki de acele etmek istemedi. Ama fazla da zamanı yoktu. Saat gece 1’e geliyordu. Saat 5 gibi uyanıp gerisin geri geldiği şehre, üstelik işe gitmesi gerekiyordu. Sanıyorum 1 buçuk saat kadar uzaklıktan bi yerden geliyordu. Dolayısıyla topu topu birkaç saatimiz vardı ama onun da bir kısmında adamın uyuması gerekiyordu. Hakikaten şanslıydım. Çok kolay para kazanacaktım. Nitekim öyle de oldu.

Önce o benim penisi emdi bir müddet. Normalde bir kadın benim penisi emse, kendimi tutmasam en fazla 2 dakikada orgazm olurum. Ama erkek erkeğe ilişkiye ilgi duymadığımdan mıdır nedir, çocuk dakikalarca emmesine rağmen ben orgazm olmadım. Ki bu fuhuş için güzel bir şey. Sonuçta o da hemen boşalmamı istemezdi. Hatta herhalde boşalmamı hiç istemezdi. Sonuçta orgazm olmak için para ödeyen o, ben değilim. En azından o gece öyle. Çünkü diğer gecelerde ödeme yapan benim, biliyorsunuz ben bir fuhuş bağımlısıy(d)ım {dım, çünkü kız arkadaşımla çıkmaya başladığımızdan beri henüz başka hiç kimseyle yatmadım. Yatmak istemediğimden değil, kız arkadaşım müsaade etmediğinden. Aldatmak istemiyorum (en azından şimdilik). Müsaade için ise hakikaten kendisine bi talepte bulundum ve hatta adil olmak adına, ona da çapkınlık yapması teklifinde bulundum ama olmaz dedi. Olmaz diyorsa olmayacak demek ki, ne yapalım?!}.

Efendim, aslında o gece ikimiz de orgazm olmadık. Bu beni kötü bir fahişe yapar mı, bilmiyorum. Sonuçta müşteri de orgazm olmak istememiş demek ki. Yoksa hem 300 dolar verecek, hem de orgazm olmayacak müşteri bunu sorun ederdi. Hem de çok büyük bi sorun. Ancak Koreli hiçbir şikâyette bulunmadı. İşte o benim oğlanı emdi, biraz da ben onun oğlanı emdim; daha sonra o bi de benim anüsü yaladı, evet (bilemiyorum, belki hemoroidi sorun eden sadece benimdir). İşte ondan sonra da sarılıp yattık. Uyuduk. 2 saat sonra alarmı çaldı. Giyindik. Atladık arabaya. Bankaya uğradık. ATM’den 300 doları çekti. Elime verdi. Şaka gibi. Çok mutluydum. Evime bıraktı ve gitti.

Elimde 300 dolar, aklımda bu hikâye, yüzümde tebessüm, ruhumda fahişeliğin getirdiği neşeyle eve döndüm. Koltuğa yattım. Uyudum. Zıbardım. Oysaki önce bi duşa girer insan, di mi?! Pis herif! Peki, bunu neden anlattım? Ne bileyim. Sıkıldım. Hep kadın, kadın, kadın yazarak sıktığımı düşündüm. – Adama bak, kadınlardan yazıp sıkıyormuş diye erkeklerden yazmaya başlamış. Keşke kadınlardan yazıp sıkmaya devam etseydin birader, Allah belanı vermesin! + Homofobiklik yapma, pis foşik! Hem kaç insan var dünyada, fahişelerle bu kadar içli dışlı olmasının kadınları aşağılamakla zerre ilgili olmadığını kendisine ispatlamak için gitsin fahişelik yapsın?!

Fahişeliğime ulvi bi anlam yüklemeye çalışmıyorum. Her fahişe gibi ben de tabii ki para için yaptım! Pişman değilim. Yine olsa, yine yaparım. Ama aynı Koreli olması lazım (keşke kadın müşteriler olsa tabii aslında ama). Her müşteri bu kadar iyi çıkmayabilir çünkü. Hakikaten fahişelerin de en büyük endişesi, buluşacakları müşterinin katil mi, gaspçı mı olup olmadığını bilmemesi. Bunu o gece Koreliyi beklerken ben de anladım. Sonuçta bir seri katille de buluşmuş olabilirdim. O gece, son gecem de olabilirdi. Gerçi her gece, son gecemiz olabilir zaten.

O zaman hep birlikte: [https://youtu.be/RGeS3QjUmAo Bu Gece Son]. Biraz sonra bu kapıdan son kez çıkıp yine kendimi vuracağım yollara. Kim bilir kaç kere ıslanacak yüzüm. Elimi tut, düşman olma ne olur. Parça parça olmasın içimiz. Mutlu ol, iyi bak kendine ne olur. Gözüm arkada kalmasın. Uzun uzun seneler var önünde. Gün gelir sevgilim, acıya alışırsın. Alışırsın, her şeye alışılıyor be defter. Hoşça kal hadi. Görüşürüz yine en kısa sürede. Bir canlı bombaya kurban gitmezsek ne sen, ne de ben. Kısmet.

Hem olur da ölürsek, arkamızdan “Orospuydu zaten,” desinler istiyorum. Orospuluğu ve orospuları hakikaten çok seviyorum. Onlar arkamdan beni aşağıladıklarını zannederken, ben en yüksek mertebede oluşumu kutlayacağım. Çünkü orospuluk en yüce mertebedir, defter. Erdal Kaplanseren’in “Escort’um; Sözlük’te de yazıyorum; para biriktirip pastane açacağım,” tandanslı bir röportajı vardı ya hani, ben o yazıyı okuyunca Erdal Kaplanseren’e de, Ekşi Sözlük’e de, pastane hayalleri kuran sözlük yazarı escort’a da âşık olmuştum. Ne yapayım? Çok seviyorum be oğlum! – Seviyorsan git konuş bence abi. Keh keh keh. + Kehkehkeh. Böeğğ. Konuşuyorum işte iki saattir, susayım biraz bence asıl. – Sus amına koduğum, sus. Zeus’unu seversen sus! + Zeus sensin, sevgi da sana girsin! Cinsiyetçi küfüre hayır!

{Yok ya, cinsiyetçi de olsa elimizde (yoksa dilimizde mi demeliyim?!) başka küfür yok maalesef. Mecburen bunu kullanacağız arada sırada. Ne yapalım? Sikine koduğum diyelim? Bana fark yapmaz aslında. Anlaşılacaksa, o da olur. Ama yine de sanki onu hetero kadınlar kullansa, bunu da bizler kullansak daha makbule geçer kanısındayım. Geçmez mi? Geçer bence. Geç oldu hem. Orda sabah 6 olacak. Buralarda akşamüstü.} Görüşürüz.

Leave a Reply

Your email address will not be published.